Bilgi; Dünya’nın ilk oluşumdan beri süregelen toplumların aktarımları ile bütünleşerek oluşmuştur. Sümerler ilk yazıyı tabletlere yazdıklarında amaçları herkes tarafından erişilebilen bir hafızayı oluşturup, bilgi ve birikimleri gelecek nesiller için aktarmaktı.
Zira insanlığın nesil ömrü her türlü bilgi, birikim ve deneyimi tecrübe edecek ve çözümler bulacak kadar uzun değildi.
Bizlerde esasen Dünya olarak kabul edilmiş bu davranış ile başladık hikayemize tüm Dünya’nın oluşturduğu bir refleks ve esasen yaşadığımız toplumun kültürel bir alışkanlığı ile usta ve çırak ilişkimizi geliştirdik.
Capilon’un kurucusunun bir aile geleneği olan “İnsanların yaşam alanlarına, değer katmak” fikrini daha büyük bir hacime ulaştırdık sadece ve gelenekten elde edindiğimiz bilgi ve birikimleri güncele göre yorumladık.
Bizce eksik olan; Dünya trendlerini pazara kendi yorumları ile entegre eden meslektaşlarımızın bu ürünleri yaşam alanlarında barındıracak olan kitlenin istekleri ile birleştirememesi idi. Aslına bakacak olursanız bu durum ürünleri satın alan ve kullanan ürünlerin nihai sahipleri açısından oldukça da sorun oluşturan bir hal almıştı.